Etiket: social media

  • # Zuckerberg’den Şaşırtan Çıkış: Instagram’ı Facebook’tan Ayırma Fikrini Masaya Yatırmış!

    ## Zuckerberg’den Şaşırtan Çıkış: Instagram’ı Facebook’tan Ayırma Fikrini Masaya Yatırmış!

    Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in, şirketin tekelcilik suçlamasıyla karşı karşıya olduğu antitröst davasında ortaya çıkan bir iç e-postası, sosyal medya dünyasında büyük yankı uyandırdı. E-postada, Zuckerberg’in Instagram’ın Facebook’u “yamyamlaştırma” potansiyelinden duyduğu endişeyi dile getirdiği ve bu duruma çözüm olarak Instagram’ı ayrı bir şirket olarak yapılandırma fikrini değerlendirdiği görülüyor.

    **”Ağ Çöküşü” Korkusu ve Alternatif Stratejiler**

    2012’de milyar dolara satın alınan Instagram’ın, Facebook’un kültürel önemini kaybetmesine katkıda bulunduğunu düşünen Zuckerberg, bu durumun “daha ilgi çekici ve kârlı ürünün ağ çöküşüne” yol açabileceğinden endişelenmiş. Bu nedenle, potansiyel yamyamlaşmayı önlemek için çeşitli yollar önermiş. Bunlar arasında, Meta’nın uygulamaları arasında daha fazla köprü kurarak tek bir ağ gibi işlev görmelerini sağlamak ve Instagram’ı tamamen ayrı bir iş birimi olarak yapılandırmak da yer alıyor.

    **FTC’nin Tekelcilik İddiası ve Zuckerberg’in Endişeleri**

    ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Meta’ya karşı açtığı davada şirketin sosyal ağ tekelini sürdürdüğünü ve Instagram ve WhatsApp gibi rakip uygulamaları satın alarak pazardaki hakimiyetini koruduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bu bağlamda, Zuckerberg’in Instagram’ın Facebook için oluşturduğu tehdidin farkında olduğuna dair e-postalar, davanın seyrini değiştirebilecek önemli kanıtlar olarak değerlendiriliyor.

    **Instagram’ın Facebook’un Büyümesini Engellediği İddiası**

    Mayıs 2018 tarihli bir e-postada Zuckerberg, Instagram’a katılan kullanıcıların Facebook etkileşiminin önemli ölçüde azaldığını belirtiyor. “Nüfusun daha büyük bir yüzdesi Instagram’a girdikçe, Facebook kullanımının bu şekilde oyulmasının bileşik bir etki yarattığını gösteren daha fazla veri elde etmeye başlıyoruz” diyen Zuckerberg, Instagram’ın büyümesini teşvik etmenin Facebook için daha büyük bir tehdit oluşturabileceği sonucuna varmış.

    **Çözüm Arayışları: Aile Uygulamaları Stratejisi mi, Bağımsızlık mı?**

    Zuckerberg, e-postada Facebook ve Instagram arasında köprüler kurarak, uygulamaların “daha fazla açıdan tek bir ağ gibi işlev görmesini” istediğini belirtmiş. Örneğin, büyük kitlelere sahip video içerik üreticilerinin her iki uygulamada da daha kolay etkileşim kurabilmesini ve WhatsApp, Messenger ve Instagram arasındaki sesli ve görüntülü arama ağlarının birleştirilmesini önermiş.

    Ancak, Zuckerberg’in Instagram ve WhatsApp içindeki yeni ürün ve hizmetler geliştirmenin zorluklarına da değindiği görülüyor. Özellikle Instagram kurucularının (Kevin Systrom ve Mike Krieger) motivasyonunu düşürmemek ve onları şirkette tutabilmek için, Instagram hakkındaki endişelerin açıkça tartışılamamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş.

    **Meta’nın Hamlesi ve FTC Davasının Geleceği**

    Sonuç olarak Meta, Instagram ve WhatsApp’ı ayrı şirketler olarak yapılandırmama kararı aldı. Ancak Zuckerberg, e-postada Meta’nın önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde Instagram ve WhatsApp’ı ayırmak zorunda kalabileceği ve bu durumun “aile uygulamaları” stratejisinin boşa gitmesine neden olabileceği uyarısında bulunmuş.

    FTC’nin davayı kazanması halinde, Zuckerberg’in 2018’deki öngörüsü gerçekleşmiş olacak. Meta ise TechCrunch’a yaptığı açıklamada, bu e-postaların bağlamından koparıldığını ve FTC’nin zayıf davasını güçlendirmeyeceğini savundu.

    Bu dava, teknoloji dünyasının devlerinin geleceği ve rekabetin korunması açısından kritik bir öneme sahip. FTC’nin Meta’yı tekelcilikten mahkum etmesi halinde, şirketin Instagram ve WhatsApp’ı elden çıkarması gerekebilir. Bu da, sosyal medya pazarında rekabetin artmasına ve tüketiciler için daha çeşitli seçeneklerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

  • # Zuckerberg Considered Spinning Off Instagram to Save Facebook, Emails Reveal

    ## Zuckerberg Considered Spinning Off Instagram to Save Facebook, Emails Reveal

    Newly surfaced internal emails from 2018 reveal that Meta CEO Mark Zuckerberg once considered spinning off Instagram as a potential solution to the platform’s “cannibalization” of Facebook. The revelation comes amidst the ongoing antitrust trial where the U.S. Federal Trade Commission (FTC) is arguing that Meta operates a social networking monopoly.

    The emails, presented as evidence by the FTC, show Zuckerberg expressing concern that Instagram’s growth was significantly impacting Facebook’s user engagement and potentially leading to a “network collapse” of the more profitable platform. In a message addressed to key Meta executives, Zuckerberg explored various strategies to mitigate this risk, including increased integration between the two apps and, surprisingly, the possibility of spinning off Instagram entirely.

    “We are starting to get more data that suggests this hollowing out of Facebook usage compounds as a larger percent of the population gets on Instagram,” Zuckerberg wrote. He worried that promoting Instagram to the same size as Facebook could have “significant negative effects” that were not being properly modeled.

    One solution proposed was to build more bridges between Meta’s apps, making them function as a single, cohesive network. This included easier engagement for video creators across platforms and combining the voice and video calling networks of WhatsApp, Messenger, and Instagram. While cross-platform messaging was eventually introduced in 2020, it was later rolled back.

    However, the most striking suggestion was the potential spin-off of Instagram. Zuckerberg reportedly believed this could “preserve Facebook’s growth, focus Meta’s teams, and allow the company to retain Systrom.” Ironically, Instagram’s co-founders, Kevin Systrom and Mike Krieger, departed Meta just months later, in September 2018.

    Zuckerberg also voiced concerns about the difficulties of implementing new strategies within Instagram and WhatsApp due to the existing leadership structures. He noted that openly discussing concerns about Instagram could demoralize the team and potentially lead to the departure of its co-founders.

    Another key point raised in the emails was the need to strengthen the Facebook brand identity across all platforms. Zuckerberg suggested incorporating the “Instagram by Facebook” and “WhatsApp by Facebook” branding more prominently, even considering adding Facebook branding to the app interfaces themselves. Ironically, in 2021, Facebook rebranded itself as Meta, with the Meta logo now appearing across all its applications.

    While Meta ultimately chose not to spin off Instagram and WhatsApp, the possibility remains a point of contention in the ongoing FTC antitrust case. If the FTC wins, Meta could be forced to divest these assets, a scenario Zuckerberg himself acknowledged as a “non-trivial chance” in the 2018 email.

    Meta has downplayed the significance of the emails, stating that they are “out-of-context and years-old documents about acquisitions that were reviewed by the FTC more than a decade ago” and will not “obscure the realities of the competition we face or overcome the FTC’s weak case.”

    However, the emergence of these internal communications provides a fascinating glimpse into the strategic considerations and internal debates within Meta during a crucial period of growth and consolidation. The outcome of the FTC’s case could have significant implications for the future of Meta and the broader social networking landscape, potentially fulfilling Zuckerberg’s earlier prediction of a forced spin-off.

  • # Ohio’da Sosyal Medya Düzenlemesine Tokat: Ebeveyn İzni Şartı Mahkeme Engeline Takıldı

    ## Ohio’da Sosyal Medya Düzenlemesine Tokat: Ebeveyn İzni Şartı Mahkeme Engeline Takıldı

    Ohio eyaletinde çocukların sosyal medya kullanımını düzenlemeyi amaçlayan yasa, mahkeme kararıyla engellendi. Federal bir hakim, 16 yaşın altındaki çocukların sosyal medya platformlarını kullanabilmesi için ebeveyn izni almasını zorunlu kılan Ohio yasasının anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.

    Hakim Algenon Marbley tarafından Çarşamba günü açıklanan kararda, yasanın ifade özgürlüğünü koruyan Birinci Ek Madde’yi ihlal ettiği belirtildi. 2023 yılında imzalanan “Ohio Sosyal Medya Ebeveyn Bildirim Yasası”nın 15 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanıyordu. Ancak, büyük teknoloji şirketleri tarafından desteklenen NetChoice adlı kuruluş, yasaya itiraz ederek geçici bir tedbir kararı almıştı. Bu yeni karar, yasanın kalıcı olarak yürürlüğe girmesini engelliyor.

    Hakim Marbley kararında, “Bu dava, iki tartışılmaz hakkın kesişim noktasında yer almaktadır: Çocukların Birinci Ek Madde kapsamında ‘önemli ölçüde’ ifade ve anlatım özgürlüğüne sahip olma hakkı ve ebeveynlerin çocuklarının yetiştirilmesini gereksiz hükümet müdahalesinden uzak bir şekilde yönlendirme hakkı” ifadelerini kullandı.

    NetChoice, son aylarda benzer yasal düzenlemelere karşı önemli başarılar elde etti. Geçtiğimiz ay, Arkansas’ın yaş doğrulama yasasını kalıcı olarak engellemeyi başaran NetChoice, Kaliforniya’nın çığır açan online çocuk güvenliği yasasının yürürlüğe girmesini de önleyici bir tedbir kararı aldı. Kuruluş ayrıca, Maryland’in Çocuk Yasası’nı ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle dava etti.

    NetChoice’ın dava direktörü Chris Marchese, yapılan açıklamada “Bu karar, Birinci Ek Madde’nin hem web sitelerinin içerik yayma hakkını hem de Amerikalıların çevrimiçi korunan ifadeyle etkileşim kurma hakkını koruduğunu ve politika yapıcıların yasa çıkarırken anayasal haklara saygı duyması gerektiğini teyit ediyor” dedi.

    Bu karar, özellikle çocukların çevrimiçi güvenliği ve ifade özgürlüğü arasındaki hassas dengeyi koruma konusunda süregelen tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Sosyal medya platformlarının kullanımına ilişkin düzenlemeler, hem çocukların korunmasını hem de temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını hedeflemeli. Ohio’da yaşanan bu son gelişme, diğer eyaletlerdeki benzer yasal girişimler için de önemli bir emsal teşkil edebilir.

  • # Ohio’s Parental Consent Law for Social Media Blocked by Federal Judge

    ## Ohio’s Parental Consent Law for Social Media Blocked by Federal Judge

    A federal judge has permanently blocked Ohio’s Social Media Parental Notification Act, a law that would have required children under 16 to obtain parental consent before using social media platforms. US District Court Judge Algenon Marbley ruled on Wednesday that the law is unconstitutional, citing violations of the First Amendment.

    The Ohio law, signed in 2023 and slated to take effect on January 15th, 2024, was immediately challenged by NetChoice, a tech industry advocacy group. NetChoice successfully obtained a temporary restraining order earlier this year, preventing its initial implementation. This latest ruling permanently prevents the law from being enforced.

    In his decision, Judge Marbley emphasized the importance of balancing the rights of children to freedom of speech with the rights of parents to guide their upbringing, stating, “This case resides at the intersection of two unquestionable rights: the rights of children to ‘a significant measure of’ freedom of speech and expression under the First Amendment, and the rights of parents to direct the upbringing of their children free from unnecessary governmental intrusion.”

    This victory for NetChoice follows a pattern of legal challenges against similar state laws aimed at regulating children’s access to online content. The group recently achieved a permanent block on Arkansas’s age verification law and secured a preliminary injunction against California’s online child safety law. They have also filed a lawsuit challenging Maryland’s Kids Code.

    Chris Marchese, director of litigation for NetChoice, highlighted the broader implications of the Ohio ruling. “The decision confirms that the First Amendment protects both websites’ right to disseminate content and Americans’ right to engage with protected speech online, and policymakers must respect constitutional rights when legislating,” he said in a statement. The decision underscores the ongoing legal battles surrounding online content regulation and the balance between child safety and freedom of speech.