Etiket: electronic line calling

  • # Teniste Teknoloji Tartışması: Zverev Otomatik Çizgi Hakemliğine Karşı Çıktı

    ## Teniste Teknoloji Tartışması: Zverev Otomatik Çizgi Hakemliğine Karşı Çıktı

    Tenis dünyası, son yıllarda teknolojinin artan rolüyle yeni bir tartışmanın eşiğinde. Özellikle toprak kort sezonuyla birlikte, elektronik çizgi çağırma (ELS) sistemlerinin kararları, oyuncular arasında soru işaretleri yaratmaya başladı. Alman tenis yıldızı Alexander Zverev, Madrid Açık’ta rakibinin topunun “içeride” olduğu yönündeki bir ELS kararına itiraz ederek bu tartışmayı alevlendirdi.

    Toprak kortlar, diğer zeminlerden farklı olarak topun yere temas ettiği noktada iz bırakmasıyla biliniyor. Bu izler, genellikle topun içeride mi dışarıda mı olduğunu belirlemede net bir kanıt olarak kabul ediliyor. Ancak, otomatik çizgi çağırma yazılımı ile topun bıraktığı görünür iz uyuşmadığında işler karışıyor.

    Zverev, hakeme “Makine çalışmıyor. Şu ize bakın… Lütfen aşağı gelin.” diyerek duruma tepki gösterdi. Hatta topun izinin fotoğrafını çekerek Instagram’da paylaşmak istemesi, sportmenliğe aykırı davranış gerekçesiyle uyarılmasına neden oldu. Turnuvada Victoria Azarenka ve Eva Lys gibi diğer oyuncular da tartışmalı atışların fotoğraflarını çektiler.

    Oyuncular arasında genel olarak popüler olsa da, ELS sistemleriyle ilgili tartışmaların bu yıl daha da artması bekleniyor. Zira ATP (Profesyonel Tenisçiler Birliği), insan çizgi hakemlerinin yerini büyük turnuvalarda ELS ile değiştirmeye devam ediyor. Fransa Açık, toprak zeminde yapılan tek Grand Slam turnuvası olarak bu uygulamadan muaf tutuluyor.

    Bu teknolojinin arkasındaki şirketlerden biri olan Hawk-Eye, bir dizi kamera kullanarak topun hızını, dönüşünü ve kaymasını analiz ederek nereye gideceğini tahmin ediyor. Şirket, bu tahminleri üç milimetre doğrulukla yapabildiğini iddia ediyor. Hawk-Eye’ın canlı çizgi çağırma sisteminin toprak kortlar için de hazır olduğunu duyurması, çizgi hakemleri ve baş hakemlerin uzun süredir fiziksel top izlerini kullanarak karar verdiği bu zeminde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

    ATP süpervizörü Cedric Mourier, “Toprak, çalışmak için muhtemelen en zorlu yüzey. Bir izi yorumlamak subjektif, izi okumak çok karmaşık. ELS canlı yayınıyla bu ortadan kalkacak,” diyor. Sistemin kararlarına oyuncuların nasıl tepki vereceği ise toprak kort dramasına ayrı bir boyut katacak gibi görünüyor.

    Hawk-Eye’ın iddialı doğruluğuna rağmen, topun izinin görünümü, toprağın ıslak veya kuru olmasına, kortta daha fazla veya daha az toprak bulunmasına bağlı olarak değişebilir. Bu durum, bazı izlerin insan gözünü yanıltabileceği anlamına geliyor.

    Sonuç olarak, tenis dünyası teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni bir denge arayışında. Otomatik çizgi çağırma sistemlerinin doğruluğu ve güvenilirliği hakkındaki tartışmalar, sporun geleceği açısından önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.

  • # Clay Court Controversy: Zverev Disputes Automated Line Calls, Sparking Debate on Technology’s Accuracy

    ## Clay Court Controversy: Zverev Disputes Automated Line Calls, Sparking Debate on Technology’s Accuracy

    The transition to electronic line-calling (ELS) systems in tennis continues to stir debate, even as the technology gains wider adoption. During the clay court season, the accuracy of these systems has come under scrutiny, most recently by German tennis star Alexander Zverev.

    During a Madrid Open match against Alejandro Davidovich Fokina, Zverev disputed an “in” call made by the ELS. The point of contention? The visible mark left by the ball on the clay appeared to be outside the line. In a sport where the mark on the clay has long been considered definitive evidence, the discrepancy between the technology and the tangible reality sparked frustration.

    “The machine is not working,” Zverev exclaimed to the chair umpire, urging them to inspect the mark. In a move that earned him a warning for unsportsmanlike conduct, Zverev even pulled out his phone to photograph the disputed mark and share it on Instagram. He wasn’t alone in his skepticism; other players, including Victoria Azarenka and Eva Lys, have also documented questionable calls during the tournament.

    The heart of the issue lies in the unique properties of clay courts. Unlike hard or grass surfaces, clay leaves a visible imprint when a ball lands, serving as a clear indicator of whether it was in or out. This traditional method is now being challenged by ELS, such as Hawk-Eye, which relies on a network of cameras and sophisticated algorithms to track the ball’s trajectory and predict its landing point with an accuracy of within three millimeters, accounting for factors like speed, spin, and skid.

    While ELS enjoys general support among players, its implementation on clay courts is proving to be a tricky hurdle. The ATP is increasingly relying on ELS to replace human line judges across major tournaments. However, the French Open, the only clay Grand Slam, still uses human line judges. The inconsistencies are highlighting the challenges of applying technology to a surface with inherent variables.

    Hawk-Eye acknowledges the difficulties posed by clay, recognizing that factors such as moisture levels and the amount of loose clay can affect the appearance of ball marks. ATP supervisor Cedric Mourier even conceded that interpreting a mark is “subjective” and “very complicated” in an interview last year.

    As technology continues to evolve and its role in tennis expands, the clash between automated systems and traditional methods raises important questions about accuracy, interpretation, and the very nature of the game. Only time will tell how this debate will shape the future of line calls on the clay courts.