Etiket: censorship

  • # Bluesky’s Decentralized Promise Tested as Government Censorship Creeps In

    ## Bluesky’s Decentralized Promise Tested as Government Censorship Creeps In

    Bluesky, the decentralized social network vying to be a Twitter (now X) alternative, is facing its first major test of its commitment to free speech and open access. While the platform touts its decentralized architecture as a safeguard against censorship, recent events in Turkey reveal a more nuanced reality.

    Earlier this month, Bluesky complied with a request from the Turkish government to restrict access to 72 accounts within the country, according to a report by the Freedom of Expression Association. This action prevents users in Turkey from viewing these accounts, effectively limiting their reach and visibility. The reasoning cited by the Turkish government was the protection of “national security and public order.” In addition, thirteen other accounts and at least one post were made invisible in the country.

    This move has sparked debate within the Bluesky community, with many users questioning whether the platform can truly uphold its promise of decentralization in the face of governmental pressure. Some fear that Bluesky is becoming “just like Twitter,” susceptible to the demands of authoritarian regimes.

    However, Bluesky’s unique structure, built upon the AT Protocol, offers a potential workaround that isn’t readily available on centralized platforms like X. Unlike X, where moderation is centrally controlled, Bluesky’s design allows for third-party apps to access and display content independently of the official Bluesky app and its moderation policies.

    **The Atmosphere and the Censorship Loophole**

    Bluesky’s open social web, dubbed the “Atmosphere,” is comprised of various third-party clients that offer alternative interfaces and perspectives on the platform’s content. These apps aren’t obligated to adhere to Bluesky’s official moderation choices, including the use of geographic labelers – a tool Bluesky uses to implement region-specific censorship.

    Currently, Bluesky doesn’t require these third-party apps to utilize geographic moderation labelers. This means that apps like Skeets, Ouranos, Deer.social, and Skywalker, among others, can potentially bypass the Turkish government’s censorship by not implementing the labelers. Users in Turkey could, in theory, use these alternative apps to view content blocked on the official Bluesky app.

    **Caveats and Future Considerations**

    While this loophole offers a glimmer of hope for circumventing censorship, it’s not a foolproof or permanent solution. Many third-party developers haven’t implemented geographic labelers simply due to the added complexity and effort. Furthermore, these apps typically have smaller user bases compared to the official Bluesky app, allowing them to operate under the radar of government scrutiny.

    If these third-party apps gain significant traction, they too could become targets of government pressure. As one Bluesky app developer noted, they won’t prioritize adding geographic labelers until Apple threatens to remove their app from the App Store.

    Recognizing the limitations of this workaround, some developers are exploring alternative approaches. Aviva Ruben, the developer of Deer.social, is building a client that allows users to disable Bluesky’s official moderation service entirely, opting instead to use third-party labelers or none at all. Deer.social also allows users to manually configure their location, providing another way to sidestep geolocation-based censorship.

    As Bluesky continues to grow and evolve, it’s crucial for the platform and its community to grapple with the complexities of decentralization and censorship resistance. While the initial response to Turkish government pressure is concerning, the existence of third-party apps and the potential for alternative moderation approaches offer a pathway toward a more open and accessible social web. The future of free speech on Bluesky will depend on how these challenges are addressed. Users and developers alike must be ready for a future where governments beyond Turkey, including the U.S., could make requests to hide legal content, beyond the illegal CSAM (child sexual abuse material). This forces a need for tools to avoid geographic labelers.

  • # Bluesky’da Hükümet Sansürü Başladı, Ama Henüz Üçüncü Taraf Uygulamalarda Değil…

    ## Bluesky’da Hükümet Sansürü Başladı, Ama Henüz Üçüncü Taraf Uygulamalarda Değil…

    Sosyal ağların sansüre karşı duruşu her zaman tartışma konusu olmuştur. Özellikle Twitter’dan kaçarak daha özgür bir platform arayışında olan kullanıcılar için Bluesky, umut vadeden bir alternatif olarak ortaya çıkmıştı. Ancak son gelişmeler, hükümet sansürünün Bluesky’a da ulaştığını gösteriyor.

    Özgür İfade Derneği’nin raporuna göre, bu ayın başlarında Türk hükümet yetkililerinin talebi üzerine Bluesky, Türkiye’de 72 hesaba erişimi kısıtladı. Bu durum, Türkiye’deki kullanıcıların bu hesapları görmesini engelledi ve erişimlerini sınırladı. Rapora göre, 59 Bluesky hesabı “milli güvenlik ve kamu düzenini” koruma gerekçesiyle engellendi. Ayrıca 13 hesap ve en az bir gönderi de Türkiye’den görünmez hale getirildi.

    Bu durum, özellikle sansürden kaçmak umuduyla X’ten Bluesky’a göç eden Türk kullanıcılar arasında hayal kırıklığı yarattı. Kullanıcılar, sosyal ağın iddia ettiği kadar açık ve merkeziyetsiz olup olmadığını sorgulamaya başladı. Acaba Bluesky de sonunda “Twitter gibi mi olacak?” endişesi sosyal medyada yankılandı.

    **Bluesky’daki Açık Kapı: Üçüncü Taraf Uygulamalar**

    Ancak Bluesky’ın teknik altyapısı, sansürü aşmak için X gibi ağlara kıyasla daha kolay bir yol sunuyor. Bu, alternatif sosyal ağ Mastodon kadar açık olmasa da, merkeziyetsiz bir rakip olarak öne çıkmasını sağlıyor. Mastodon’da kullanıcılar, hesaplarını farklı sunuculara taşıyarak sansürden kaçabiliyor.

    Bluesky’ın resmi uygulamasında kullanıcılar, moderasyon ayarlarını yapılandırabiliyor ancak Bluesky’ın sağladığı moderasyon hizmetinden çıkış yapamıyor. Bu hizmet, coğrafi etiketleyicileri de içeriyor. Bu etiketleyiciler, örneğin Türkiye hükümeti tarafından zorunlu kılınan hesapların sansürünü yöneten yeni eklenen Türk moderasyon etiketleyicisini kullanıyor. Özetle, resmi Bluesky uygulamasında bulunuyorsanız ve Bluesky (şirket) bölgenizde bir şeyi sansürlemeyi kabul ederse, gizli gönderileri veya hesapları görmek için bundan çıkış yapmanın bir yolu yok.

    İşte bu noktada, üçüncü taraf Bluesky uygulamaları devreye giriyor. Daha geniş bir açık sosyal ağ olan “Atmosphere”ün parçası olan bu uygulamalar, aynı kurallara uymak zorunda değil. En azından şimdilik.

    Bluesky, AT Protokolü üzerine inşa edildiğinden, üçüncü taraf istemciler, aynı moderasyon seçeneklerini uygulamadan Bluesky’ın içeriğine kendi arayüzlerini ve görünümlerini oluşturabiliyor. Sansürlenen hesaplar, Bluesky altyapısından (röleler ve kişisel veri sunucuları gibi) yasaklanmıyor. Bunun yerine, hesaplar istemci düzeyindeki coğrafi etiketleyiciler tarafından denetleniyor. Şu anda Bluesky, hiçbir üçüncü taraf uygulamasının coğrafi moderasyon etiketleyicilerini kullanmasını gerektirmiyor. Bu da uygulamaların kullanıcılarını coğrafi olarak konumlandırmasını ve ardından uygun bölgesel kısıtlamaları uygulamasını zorunlu kılardı. Bu nedenle, mevcut coğrafi etiketleyicileri uygulamayan uygulamalar, engellenen Türk hesaplarını sansürlemiyor.

    **Sansüre Karşı Alternatifler: Skeets, Ouranos, Deer.social, Skywalker ve Diğerleri**

    Bu durum, Skeets, Ouranos, Deer.social, Skywalker gibi uygulamaların Türk sansürünü aşmak için kullanılabileceği anlamına geliyor. Ancak bu “çözüm” bazı dezavantajları da beraberinde getiriyor.

    Uygulama geliştiricilerinin coğrafi etiketleyicileri kullanmamayı tercih etmeleri her zaman kasıtlı bir durum değil. Coğrafi etiketleyicileri eklemek, onlar için ekstra iş anlamına gelebilir ve çoğu henüz bunları uygulamaya koymaya zahmet etmedi. Ayrıca, bu üçüncü taraf uygulamaların resmi Bluesky uygulamasına kıyasla çok daha küçük kullanıcı tabanları var, bu da hükümet sansürcülerinin radarına girmelerini zorlaştırıyor. Bu da bu tür kararları uygulama geliştiricileri için daha az endişe verici hale getiriyor – en azından şimdilik.

    Bu üçüncü taraf uygulamalar yeterince popüler hale gelirse, Türkiye gibi bir hükümet de onlara yaklaşabilir ve harekete geçmelerini talep edebilir. Ve eğer uymazlarsa, uygulamalarının ülkede engellenmesi riskini göze alabilirler (örneğin, birkaç Bluesky uygulama geliştiricisi, Apple’ın potansiyel bir App Store’dan kaldırma konusunda kendilerine yaklaşana kadar coğrafi etiketleyiciler ekleme konusunda endişelenmeyeceklerini söyledi).

    Etiketleyicilerden kaçınmak görünüşte kalıcı bir çözüm olmadığından, bir geliştirici olan Aviva Ruben, Deer.social adında farklı şekilde çalışan alternatif bir Bluesky istemcisi oluşturuyor. Burada kullanıcılar, Bluesky’ın resmi moderasyon hizmetini ve etiketleyicilerini tamamen devre dışı bırakmayı ve bunun yerine diğer üçüncü taraf etiketleyicileri kullanmayı seçebilirler. Ayrıca, uygulama, kullanıcıların konumlarını ayarlarında manuel olarak yapılandırmalarına olanak tanır; bu da kullanıcıların coğrafi konum tabanlı engellemelerden ve sansürden kaçınmalarını sağlar.

    Ruben, “Mevcut politikayı beğeniyorum, ancak gelecekte daha kısıtlayıcı hale geleceğinden veya değişeceğinden korkuyorum – alternatif AppView’ler üzerinde çalışmaya devam etmek için harika bir neden” diyerek, Bluesky’ın verilerine erişmenin ve görüntülemenin alternatif yollarının gerekliliğine atıfta bulundu.

    Günümüzün hükümet sansürü endişeleri Türkiye’ye odaklansa da, Bluesky topluluğu, ABD dahil herhangi bir hükümetin şirketten yalnızca çocuk istismarı materyali gibi açıkça yasa dışı olanların ötesinde gönderileri gizlemesini talep edebileceği bir geleceğe hazırlanmak zorunda.

    Ruben, Deer.social’ın bu noktada uygulamaya bir “konum yok” seçeneği ekleyerek kullanıcıların tüm coğrafi etiketleyicilerden kaçınmayı seçebileceklerini söylüyor.

    Olası açık kapılara rağmen, sansür Bluesky’a ulaşmış durumda. Ve resmi uygulamanın en çok sayıda kişiye ulaştığı düşünüldüğünde, bu dikkate değer bir evrim.