Etiket: artificial intelligence

  • # Google’ın Yapay Zeka Not Alma Aracı NotebookLM, Podcast Özelliğini 76 Yeni Dile Genişletiyor

    ## Google’ın Yapay Zeka Not Alma Aracı NotebookLM, Podcast Özelliğini 76 Yeni Dile Genişletiyor

    Google’ın yapay zeka tabanlı not alma ve araştırma asistanı NotebookLM, “Sesli Özetler” özelliğini 76 yeni dilde kullanıma sunduğunu duyurdu. Şirketin Salı günü yaptığı açıklamaya göre, bu özellik sayesinde kullanıcılar, NotebookLM’e yükledikleri belgelerden (ders notları veya hukuki özetler gibi) yapay zeka sanal sunucularıyla podcast oluşturabiliyor.

    Sesli Özetler özelliği, kullanıcılara uygulamaya yükledikleri bilgileri daha kolay anlama ve sindirme imkanı sunmayı amaçlıyor. Bu genişleme ile birlikte, daha fazla kişi kendi tercih ettikleri dilde Sesli Özetler’i kullanabilecek.

    Google, şimdiye kadar Sesli Özetler’in hesabın tercih edilen dilinde oluşturulduğunu belirtiyor. Ancak artık, kullanıcıların Sesli Özetlerinin hangi dilde oluşturulacağını seçmelerine olanak tanıyan yeni bir “Çıktı Dili” seçeneği sunuluyor.

    Google’dan yapılan açıklamaya göre, bu sayede dil seçimi herhangi bir zamanda değiştirilebilecek, böylece çok dilli içerik oluşturmak veya çalışma materyalleri hazırlamak kolaylaşacak.

    Google, bir blog gönderisinde, “Örneğin, Amazon yağmur ormanları hakkında bir ders hazırlayan bir öğretmen, Portekizce bir belgesel, İspanyolca bir araştırma makalesi ve İngilizce çalışma raporları gibi çeşitli dillerde kaynakları öğrencileriyle paylaşabilir” dedi. “Öğrenciler bunları yükleyebilir ve kendi tercih ettikleri dildeki temel bilgilerin Sesli Özetini oluşturabilirler.”

    TechCrunch’a e-posta yoluyla yapılan açıklamada, desteklenen yeni diller arasında Afrikaans, Arapça, Azerice, Bulgarca, Bengalce, Katalanca, Çekçe, Danca, Almanca, Yunanca, İspanyolca (Avrupa, Latin Amerika, Meksika), Estonca, Baskça, Farsça, Fince, Filipince, Fransızca (Avrupa), Fransızca (Kanada), Galiçyaca, Gujarati, Hintçe, Hırvatça, Haiti Creole, Macarca, Ermenice, Endonezyaca, İzlandaca, İtalyanca, İbranice ve Japonca bulunduğu belirtildi.

    Ek olarak, Javanese, Gürcüce, Kannada, Korece, Konkani, Latince, Litvanca, Letonca, Maithili, Makedonca, Malayalam, Marathi, Malayca, Birmanya (Myanmar), Nepalce, Felemenkçe, Norveççe (Nynorsk), Norveççe (Bokmål), Oriya, Pencapça, Lehçe, Peştuca, Portekizce (Brezilya, Portekiz), Rumence, Rusça, Sindhi, Seylanca, Slovakça, Slovence, Arnavutça, Sırpça (Kiril), İsveççe, Svahili, Tamil, Telugu, Tayca, Türkçe, Ukraynaca, Urduca, Vietnamca, Çince (Basitleştirilmiş) ve Çince (Geleneksel) de desteklenen diller arasında yer alıyor.

  • # Google’s NotebookLM Breaks Language Barriers with Expanded AI Podcast Feature

    ## Google’s NotebookLM Breaks Language Barriers with Expanded AI Podcast Feature

    Google’s NotebookLM, the AI-powered note-taking and research assistant, is significantly expanding its accessibility with the addition of 76 new languages to its “Audio Overviews” feature. This update, announced on Tuesday, allows users worldwide to generate AI-driven podcasts based on their uploaded documents in a wider range of languages.

    Audio Overviews, initially launched last year, provides a unique way for users to digest information. By leveraging AI virtual hosts, the feature transforms documents like course readings or legal briefs into easily consumable podcasts. This allows for a more engaging and accessible learning experience.

    The core benefit of this expansion lies in its ability to cater to a more diverse global audience. Instead of being limited to a single language, users can now choose their preferred “Output Language” for Audio Overviews. This new functionality, according to Google, facilitates the creation of multilingual content and study materials.

    Imagine a teacher preparing a lesson on the Amazon rainforest. They can now provide resources in Portuguese, Spanish, and English. Students, in turn, can upload these diverse materials to NotebookLM and generate an Audio Overview summarizing key insights in their native language, fostering a deeper understanding of the subject matter.

    The newly supported languages encompass a vast array, including Afrikaans, Arabic, Azerbaijani, Bulgarian, Bengali, Catalan, Czech, Danish, German, Greek, Spanish (both European and Latin American variations), Estonian, Basque, Persian, Finnish, Filipino, French (European and Canadian), Galician, Gujarati, Hindi, Croatian, Haitian Creole, Hungarian, Armenian, Indonesian, Icelandic, Italian, Hebrew, and Japanese.

    The list continues with Javanese, Georgian, Kannada, Korean, Konkani, Latin, Lithuanian, Latvian, Maithili, Macedonian, Malayalam, Marathi, Malay, Burmese (Myanmar), Nepali, Dutch, Norwegian (Nynorsk and Bokmål), Oriya, Punjabi, Polish, Pashto, Portuguese (Brazilian and Portuguese), Romanian, Russian, Sindhi, Sinhala, Slovak, Slovenian, Albanian, Serbian (Cyrillic), Swedish, Swahili, Tamil, Telugu, Thai, Turkish, Ukrainian, Urdu, Vietnamese, and both Simplified and Traditional Chinese.

    This extensive language support marks a significant step forward in making AI-powered learning tools more inclusive and accessible to a global community, empowering individuals to learn and comprehend information in the languages they understand best.

  • # Yapay Zekayı “Normal” Olarak Görmeye Başlamamızın Zamanı Geldi

    ## Yapay Zekayı “Normal” Olarak Görmeye Başlamamızın Zamanı Geldi

    Yapay zeka (YZ), günümüzde hayatımızın her köşesine nüfuz etmiş olmasına rağmen, hala “normal” bir teknoloji olarak algılanmıyor. MIT Technology Review’da yayınlanan bir makale, bu algının değişmesi gerektiğini savunuyor. Makalede, YZ’nin yaygınlığına rağmen, hala “süper zeka” kavramı ve eski Google CEO’sunun YZ modellerini nükleer silahlar gibi kontrol etme önerisi gibi tartışmalarla çevrili olduğu belirtiliyor. Anthropic gibi şirketlerin bu konuya zaman ve kaynak ayırması da sorunun ciddiyetini gösteriyor.

    James O’Donnell’ın kaleme aldığı makalede, YZ’nin normalleştirilmesi, yani günlük hayatımızın bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Peki neden böyle düşünmeliyiz?

    * **Aşırı Heyecan ve Korku Dengelenmeli:** YZ’nin potansiyeli ve riskleri üzerine yapılan tartışmalar, genellikle abartılı senaryolar üzerine kurulu. Sürekli olarak “süper zeka” ve kontrolsüz YZ tehlikesi vurgulanarak, gerçekçi bir bakış açısı geliştirilmesi engelleniyor. YZ’nin hem faydalarını hem de potansiyel sorunlarını dengeli bir şekilde ele alarak, mantıklı adımlar atmak için normalleşme gerekiyor.
    * **Yapay Zeka Her Yerde:** Bugün zaten YZ, akıllı telefonlarımızdaki asistanlardan, online alışveriş deneyimimizi kişiselleştiren algoritmalara kadar pek çok alanda kullanılıyor. Bu yaygın kullanımına rağmen, hala bir “mucize” veya “tehdit” olarak görülmesi, onun potansiyelinden tam olarak yararlanmamızı engelliyor. YZ’yi normal bir araç olarak kabul ederek, onu daha verimli ve sorumlu bir şekilde kullanabiliriz.
    * **Sorumlu Gelişim İçin Zemin Hazırlar:** YZ’yi normalleştirmek, onun geliştirilmesi ve kullanımıyla ilgili etik ve sosyal sorumluluklarımızı da daha net bir şekilde anlamamızı sağlar. Sürekli olarak “süper zeka” senaryolarıyla meşgul olmak yerine, YZ’nin ayrımcılık, veri gizliliği ve işsizlik gibi gerçek dünya sorunlarına etkisini daha iyi değerlendirebiliriz.

    Sonuç olarak, yapay zekayı “normal” bir teknoloji olarak görmeye başlamamız, onun potansiyelinden en iyi şekilde yararlanmamızı, risklerini daha iyi yönetmemizi ve daha sorumlu bir şekilde geliştirmemizi sağlayacaktır. Aksi takdirde, YZ’nin gerçek potansiyelini kaçırabilir ve gereksiz korkularla gelişmesini engelleyebiliriz.

  • # Yapay Zeka Abartısı Nereye Kadar? MIT Technology Review’dan “Yapay Zeka Abartı Endeksi”

    ## Yapay Zeka Abartısı Nereye Kadar? MIT Technology Review’dan “Yapay Zeka Abartı Endeksi”

    Yapay zeka (YZ) dünyasında gerçeklerle abartıları birbirinden ayırmak her zaman kolay olmuyor. Yeni nesil YZ uygulamaları ve vaatleri o kadar hızlı gelişiyor ki, takip etmekte zorlanıyoruz. MIT Technology Review, bu karmaşaya bir nebze olsun ışık tutmak amacıyla “Yapay Zeka Abartı Endeksi”ni yayınladı. Bu endeks, sektördeki son gelişmelerin hızlı ve kolay anlaşılır bir özetini sunmayı amaçlıyor.

    Endeksin odağındaki konulardan biri de “YZ ajanları”. Bu akıllı asistanlar, insan gözetimi olmadan görevleri tamamlayabilme potansiyeline sahip. Teoride inanılmaz derecede etkileyici olan bu YZ ajanları, pratikte ne kadar başarılılar ve gerçekten de vaat ettikleri devrimi gerçekleştirebiliyorlar mı?

    Endeksin yayınlanma tarihi olan 29 Nisan 2025 itibarıyla, YZ ajanlarının siber saldırılara karşı ne kadar savunmasız oldukları da önemli bir tartışma konusu. Bu durum, YZ’nin faydalarının yanı sıra potansiyel risklerini de göz önünde bulundurmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

    “Yapay Zeka Abartı Endeksi”, sadece YZ ajanlarıyla sınırlı kalmayıp, robot yarışlarından müzik modellerine kadar geniş bir yelpazede YZ uygulamalarını değerlendiriyor. Amaç, okuyuculara YZ sektörünün güncel durumu hakkında net ve tarafsız bir bakış açısı sunmak.

    MIT Technology Review’un bu girişimi, YZ’nin potansiyelini anlamak ve abartılardan sıyrılmak isteyen herkes için değerli bir kaynak niteliğinde. Yapay zeka alanındaki hızlı değişimleri takip etmek ve bilinçli kararlar vermek isteyenler için “Yapay Zeka Abartı Endeksi”ne göz atmak faydalı olabilir.

  • # AI Normalization: Why Treating Artificial Intelligence as Ordinary is Key to its Future

    ## AI Normalization: Why Treating Artificial Intelligence as Ordinary is Key to its Future

    Artificial intelligence is rapidly permeating every facet of our lives, from the mundane recommendations of streaming services to the complex algorithms powering medical diagnoses. Yet, despite this growing ubiquity, AI is often treated with an aura of mystique and, frankly, fear. As James O’Donnell argues in a recent MIT Technology Review article, it’s time we started viewing AI as “normal” – a technology like any other, albeit one requiring careful consideration and management.

    The current discourse surrounding AI is frequently steeped in hyperbole. Discussions of “superintelligence” and anxieties about AI surpassing human capabilities dominate headlines. High-profile figures, such as the former CEO of Google, have even suggested controlling AI models with the same stringent measures applied to nuclear weapons materials. This approach, while understandable in its desire to mitigate potential risks, ultimately hinders a more realistic and pragmatic understanding of AI’s true potential and limitations.

    O’Donnell points out that organizations like Anthropic are dedicating significant resources to understanding and managing AI risk. However, focusing solely on existential threats can overshadow the more immediate and practical challenges of integrating AI responsibly into society.

    Why is normalization so crucial? Firstly, it allows for a more balanced and nuanced discussion about AI’s capabilities. By stripping away the science fiction veneer, we can focus on the real-world implications of AI, both positive and negative. This includes addressing issues like bias in algorithms, job displacement, and the ethical considerations of autonomous systems.

    Secondly, treating AI as a normal technology encourages innovation and development within a framework of established regulations and ethical guidelines. Just as we have safety standards for automobiles and quality control measures for software, we need to develop similar frameworks for AI development and deployment. Normalization allows us to build these frameworks organically, based on practical experience and real-world applications.

    Finally, normalization fosters greater public understanding and acceptance of AI. Fear and uncertainty often stem from the unknown. By demystifying AI and presenting it as a tool that can be understood and controlled, we can encourage informed public debate and participation in shaping its future.

    Of course, “normal” doesn’t mean unchecked. AI presents unique challenges that require careful consideration and proactive management. But by embracing a more balanced perspective and moving away from the sensationalized narratives, we can pave the way for a future where AI is a valuable tool for progress, integrated safely and ethically into the fabric of our daily lives. The key lies in recognizing its power while grounding it in reality.

  • # Yapay Zeka Abartısı mı, Gerçek mi? MIT Technology Review’dan “Yapay Zeka Abartı Endeksi”

    ## Yapay Zeka Abartısı mı, Gerçek mi? MIT Technology Review’dan “Yapay Zeka Abartı Endeksi”

    Teknoloji dünyasının nabzını tutan MIT Technology Review, “The Download” adlı günlük bülteninde yapay zeka (YZ) dünyasına ışık tutmaya devam ediyor. Rhiannon Williams’ın kaleme aldığı son sayıda, YZ teknolojisinin etrafında dönen abartıları ve gerçekleri ayırt etmek için geliştirilen “Yapay Zeka Abartı Endeksi” (AI Hype Index) tanıtılıyor.

    Günümüzde YZ alanındaki hızlı gelişmeler, beraberinde hem büyük beklentiler hem de şüpheleri getiriyor. Siber saldırılar düzenleyen YZ ajanlarından, yarışan robotlara ve müzik üreten modellere kadar, YZ’nin potansiyeli oldukça geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Ancak bu potansiyelin ne kadarının gerçek, ne kadarının abartı olduğu sorusu da sıkça soruluyor.

    “Yapay Zeka Abartı Endeksi”, işte bu noktada devreye giriyor. Karmaşık YZ dünyasında yolumuzu bulmamıza yardımcı olacak, basit ve anlaşılır bir özet sunmayı amaçlayan bu endeks, okuyuculara bir bakışta YZ’nin gerçek potansiyelini ve abartılarını değerlendirme imkanı sunuyor.

    Bu endeks sayesinde, YZ ile ilgili haberleri ve gelişmeleri daha eleştirel bir gözle değerlendirebilecek, YZ’nin sunduğu gerçek fırsatları ve potansiyel riskleri daha iyi anlayabileceğiz. Yapay zeka çağına girerken, bu tür araçlar, bilinçli kararlar almamız ve teknolojiyi doğru şekilde yönlendirmemiz için hayati önem taşıyor.

    MIT Technology Review’un “Yapay Zeka Abartı Endeksi” ile YZ dünyasına getirdiği bu yeni bakış açısı, hem uzmanlar hem de teknoloji meraklıları için değerli bir kaynak olacak gibi görünüyor.