Blog

  • # Tesorio Latin Amerika’da Uzaktan Çalışacak Kıdemli Arka Uç Mühendisi Arıyor

    ## Tesorio Latin Amerika’da Uzaktan Çalışacak Kıdemli Arka Uç Mühendisi Arıyor

    YC S15 mezunu olan Tesorio, Latin Amerika’da ikamet eden ve %100 uzaktan çalışabilecek deneyimli bir Kıdemli Arka Uç Mühendisi arayışında. FabioFleitas tarafından duyurulan bu iş ilanı, şirketin büyüme stratejisinde Latin Amerika pazarına verdiği önemi gösteriyor.

    Tesorio, işletmelerin nakit akışını optimize etmelerine yardımcı olan bir platform sunuyor. Arka uç mühendisi pozisyonu, platformun altyapısını güçlendirmek, ölçeklenebilirliği artırmak ve yeni özellikler geliştirmek gibi kritik görevleri üstlenecek.

    **Neden Bu Fırsat İlgi Çekici?**

    * **Uzak Çalışma İmkanı:** Latin Amerika’da yaşıyorsanız ve uzaktan çalışma özgürlüğünü arıyorsanız, bu pozisyon tam size göre olabilir.
    * **YC S15 Mezunu Bir Şirket:** Y Combinator (YC), dünyanın en prestijli girişim hızlandırma programlarından biridir. Tesorio’nun YC mezunu olması, şirketin potansiyelini ve vizyonunu gösteriyor.
    * **Etkileyici Bir Platform:** Nakit akışı optimizasyonu, günümüzde işletmeler için hayati bir öneme sahip. Tesorio’nun platformu, bu alanda önemli bir çözüm sunuyor.
    * **Kariyer Gelişimi:** Kıdemli pozisyon, deneyimli mühendislere liderlik etme ve şirketin teknolojik gelişimine katkıda bulunma fırsatı sunuyor.

    **Başvuru İçin Nereye Bakmalısınız?**

    İlgilenen adaylar, Tesorio’nun kariyer sayfasını ziyaret ederek ([https://www.tesorio.com/careers#job-openings](https://www.tesorio.com/careers#job-openings)) pozisyon hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve başvurularını gerçekleştirebilirler.

    **Sonuç**

    Tesorio’nun bu iş ilanı, Latin Amerika’da yaşayan ve arka uç teknolojilerinde uzmanlaşmış deneyimli mühendisler için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunuyor. Şirketin büyüme potansiyeli ve uzaktan çalışma imkanı, bu pozisyonu oldukça cazip hale getiriyor. Eğer siz de nakit akışı optimizasyonu alanında çalışan bir şirkete katkıda bulunmak ve uzaktan çalışma özgürlüğünün tadını çıkarmak istiyorsanız, Tesorio’nun kariyer sayfasını ziyaret etmenizi öneririz.

  • # Tesorio Seeks Senior Back-End Engineer in Latam for Fully Remote Role

    ## Tesorio Seeks Senior Back-End Engineer in Latam for Fully Remote Role

    Tesorio, a fintech company that participated in the Y Combinator’s Summer 2015 program (YC S15), is currently seeking a talented and experienced Senior Back-End Engineer to join their team. This exciting opportunity is a fully remote position, open to candidates residing in Latin America.

    According to a recent post, Tesorio is actively expanding its engineering team to further develop its platform, which focuses on automating accounts receivable and cash flow forecasting for businesses. The ideal candidate will likely possess a strong background in building scalable and reliable back-end systems, with experience in technologies commonly used in modern web development.

    While specifics regarding the required technologies and qualifications are best found on the company’s careers page, linked below, it’s safe to assume proficiency in areas like:

    * **Programming Languages:** Python, Java, Go, or similar languages commonly used for back-end development.
    * **Databases:** Experience with relational databases (e.g., PostgreSQL, MySQL) or NoSQL databases (e.g., MongoDB, Cassandra).
    * **Cloud Technologies:** Familiarity with cloud platforms like AWS, Google Cloud, or Azure.
    * **API Design:** Designing and implementing RESTful APIs.
    * **DevOps Practices:** Understanding of CI/CD pipelines and infrastructure as code.

    Tesorio’s participation in Y Combinator signifies a company with high growth potential and a commitment to innovation. This remote position offers a unique chance to contribute to a fast-paced, dynamic environment and play a significant role in shaping the future of financial technology.

    Interested candidates are encouraged to visit Tesorio’s careers page for a detailed job description and application instructions: [https://www.tesorio.com/careers#job-openings](https://www.tesorio.com/careers#job-openings)

  • # Apple Silicon’da UTM ile Geliştirme: Sanallaştırma ile Güçlenen Kodlama Deneyimi

    ## Apple Silicon’da UTM ile Geliştirme: Sanallaştırma ile Güçlenen Kodlama Deneyimi

    Apple Silicon işlemcili Mac’ler, performans ve enerji verimliliği açısından çığır açtı. Ancak, bazı geliştiriciler için farklı işletim sistemlerine veya mimarilere bağımlılık, bu geçiş sürecini karmaşıklaştırabiliyor. İşte bu noktada UTM devreye giriyor: Apple Silicon Mac’lerde farklı platformlarda geliştirme yapmayı kolaylaştıran, güçlü ve kullanıcı dostu bir sanallaştırma aracı.

    rkiselenko.dev’de yayınlanan “Apple Silicon’da UTM ile Geliştirme” başlıklı makale, UTM’in sunduğu imkanları ve geliştiriciler için sağladığı faydaları detaylı bir şekilde inceliyor. Makale, UTM’in özellikle Linux ve diğer platformlarda geliştirme yapmak isteyenler için mükemmel bir çözüm olduğunu vurguluyor.

    **UTM’in Sunduğu Avantajlar:**

    * **Çoklu Platform Desteği:** UTM, Windows, Linux ve macOS gibi farklı işletim sistemlerini sanallaştırarak tek bir Mac üzerinde birden fazla geliştirme ortamına sahip olmanızı sağlar.
    * **Yerel Performans:** Apple Silicon’ın gücünden tam olarak yararlanarak sanallaştırılmış ortamlarda bile yüksek performans sunar. Bu, emülasyon tabanlı çözümlere kıyasla daha akıcı ve verimli bir geliştirme deneyimi anlamına gelir.
    * **Kolay Kurulum ve Kullanım:** UTM’in kullanıcı dostu arayüzü sayesinde sanal makineleri kurmak ve yönetmek oldukça basittir. Karmaşık konfigürasyonlara ihtiyaç duymadan, dakikalar içinde farklı geliştirme ortamları oluşturabilirsiniz.
    * **Ücretsiz ve Açık Kaynak:** UTM, ücretsiz ve açık kaynaklı bir projedir. Bu, onu sadece erişilebilir kılmakla kalmaz, aynı zamanda sürekli gelişen ve topluluk tarafından desteklenen bir araç olmasını da sağlar.

    **Geliştiriciler İçin Ne Anlama Geliyor?**

    UTM, özellikle aşağıdaki senaryolarda geliştiriciler için büyük bir avantaj sağlıyor:

    * **Cross-Platform Geliştirme:** Farklı platformlar için uygulama geliştirenler, UTM sayesinde her platform için ayrı bir makineye ihtiyaç duymadan, hepsi aynı anda Mac’lerinde çalışabilir.
    * **Test ve Hata Ayıklama:** Farklı işletim sistemlerinde ve konfigürasyonlarda test yapmak, UTM ile son derece kolay hale gelir. Bu, hataların erken tespit edilmesine ve daha güvenilir uygulamalar geliştirilmesine yardımcı olur.
    * **Legacy Sistemlerle Uyumluluk:** Eski projeler veya bağımlılıklar nedeniyle belirli bir işletim sistemine bağımlı olanlar, UTM sayesinde bu sistemleri sanallaştırarak modern Mac’lerinde çalışmaya devam edebilirler.
    * **Güvenli Deneyler:** Farklı teknolojileri ve araçları denemek için güvenli bir ortam yaratır. Ana sisteminizi riske atmadan yeni yazılımları ve konfigürasyonları test edebilirsiniz.

    **Sonuç:**

    Apple Silicon Mac’lerin performansından en iyi şekilde yararlanmak ve farklı platformlarda sorunsuz bir geliştirme deneyimi yaşamak isteyenler için UTM, vazgeçilmez bir araçtır. Kullanım kolaylığı, geniş platform desteği ve yüksek performansı ile UTM, modern geliştiricinin ihtiyaçlarını karşılayan güçlü bir sanallaştırma çözümüdür. rkiselenko.dev’deki makale, UTM’in sunduğu potansiyeli keşfetmek ve Apple Silicon’da geliştirme deneyimini iyileştirmek isteyen herkes için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.

  • # Unleash Linux Development on Your Apple Silicon Mac with UTM

    ## Unleash Linux Development on Your Apple Silicon Mac with UTM

    Apple’s transition to its own silicon has brought impressive performance gains, but it’s also presented some hurdles for developers used to working with Linux-based environments. While macOS offers a robust environment, certain development workflows and tools are often more seamlessly integrated with Linux. Fortunately, virtualization tools like UTM are making it easier than ever to bridge the gap and harness the power of Linux directly on your M1, M2, or M3 Mac.

    UTM, a popular and free open-source virtualization application for macOS, leverages Apple’s Hypervisor.framework to efficiently run virtual machines (VMs) directly on Apple Silicon chips. This allows developers to create and manage virtualized Linux environments without sacrificing performance. Unlike traditional emulators, UTM provides near-native speeds, making it a viable option for resource-intensive development tasks.

    The article referenced, “Development on Mac with UTM,” highlights the growing trend of developers leveraging UTM to create dedicated Linux environments for various development purposes. Imagine running your preferred Linux distribution, like Ubuntu or Fedora, in a virtualized container alongside your macOS environment. This opens up a world of possibilities, allowing you to:

    * **Isolate Development Environments:** Keep project dependencies and configurations separate, preventing conflicts between different projects.
    * **Utilize Linux-Specific Tools:** Access and utilize tools and libraries that are primarily designed for Linux, like certain system-level utilities or specific database management systems.
    * **Test Cross-Platform Compatibility:** Ensure your applications run smoothly on Linux environments before deploying to production.
    * **Experiment with Different Linux Distributions:** Explore and learn various Linux distributions without affecting your main macOS installation.

    Setting up a Linux VM with UTM is generally a straightforward process. You’ll need an ISO image of your desired Linux distribution, which can be downloaded from the distribution’s official website. UTM’s intuitive interface guides you through the process of creating a new VM, allocating resources (CPU cores and memory), and installing the operating system.

    While the referenced blog post, originating from rkiselenko.dev, likely dives into the specifics of configuring UTM for development (the provided context doesn’t include the article’s full content), the core principle remains the same: UTM provides a powerful and accessible solution for bringing the best of Linux to Apple Silicon Macs.

    The 65 points and 41 comments on this post on Hacker News are testament to the interest and value the development community is finding in this approach. As Apple Silicon continues to mature and UTM becomes even more refined, expect to see an even greater adoption of this powerful combination, empowering developers to create and test their applications with unmatched flexibility.

  • # DeepSeek’ten Yeni Nesil Dağıtık Dosya Sistemi: 3FS’ye Giriş

    ## DeepSeek’ten Yeni Nesil Dağıtık Dosya Sistemi: 3FS’ye Giriş

    Teknoloji dünyası sürekli bir evrim içinde ve veri depolama çözümleri de bu evrimin önemli bir parçası. Bu alanda iddialı bir adım atan DeepSeek, “3FS” adını verdiği dağıtık dosya sistemiyle dikkatleri üzerine çekiyor. GitHub üzerinden sebg adlı kullanıcının blog yazısında paylaşılan performans testleri ve tanıtım, 3FS’nin potansiyelini gözler önüne seriyor.

    **Dağıtık Dosya Sistemlerinin Önemi**

    Günümüzde artan veri hacmi ve yüksek erişilebilirlik ihtiyacı, geleneksel dosya sistemlerinin sınırlarını zorluyor. Dağıtık dosya sistemleri, veriyi birden fazla sunucuya dağıtarak hem depolama kapasitesini artırıyor hem de tek bir noktadaki arızalardan kaynaklanabilecek veri kayıplarını önlüyor. Bu sayede daha güvenilir ve ölçeklenebilir bir depolama çözümü sunuyorlar.

    **DeepSeek’in 3FS’si Neler Vaat Ediyor?**

    Sebg’in blog yazısı, 3FS’nin performansına odaklanarak, sistemin potansiyelini vurguluyor. 3FS’nin mimarisi ve özellikleri hakkında detaylı bilgiler henüz kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, performans testlerinin sonuçları umut vadediyor. Makalede yer alan bilgiler, 3FS’nin şu alanlarda iddialı olduğunu gösteriyor olabilir:

    * **Yüksek Performans:** Dağıtık yapı, eş zamanlı okuma ve yazma işlemlerini hızlandırarak yüksek verim sağlıyor.
    * **Ölçeklenebilirlik:** Artan veri hacmiyle birlikte depolama kapasitesi kolayca genişletilebiliyor.
    * **Güvenilirlik:** Veri yedeklemesi sayesinde sistem hatalarına karşı dayanıklılık sağlanıyor.

    **Geleceğe Bakış**

    DeepSeek’in 3FS’si, dağıtık dosya sistemleri alanında yeni bir soluk getirebilir. Özellikle büyük veri analizi, bulut bilişim ve yapay zeka gibi alanlarda, yüksek performanslı ve güvenilir bir depolama çözümü ihtiyacını karşılayabilir.

    Elbette, 3FS hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Sistem mimarisi, veri tutarlılığı mekanizmaları, güvenlik özellikleri ve maliyet faktörleri gibi konular, potansiyel kullanıcılar için kritik öneme sahip. Ancak, sebg’in blog yazısı, 3FS’nin yakından takip edilmesi gereken bir proje olduğunu gösteriyor.

    DeepSeek’in bu yeni girişimi, veri depolama çözümlerindeki rekabeti artırarak kullanıcılar için daha iyi ve yenilikçi seçeneklerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Önümüzdeki dönemde 3FS hakkında daha fazla bilgi edinerek, bu iddialı dosya sisteminin geleceğini daha net bir şekilde görebileceğiz.

  • # DeepSeek’s 3FS: A Glimpse into the Future of Distributed File Systems

    ## DeepSeek’s 3FS: A Glimpse into the Future of Distributed File Systems

    A recent blog post by “sebg” on maknee.github.io offers a fascinating first look at DeepSeek’s innovative distributed file system, dubbed “3FS.” While details remain somewhat scarce, the “3FS Performance Journal 1” hints at a system designed for high performance and scalability, presumably targeting the demanding workloads encountered in DeepSeek’s AI research and development.

    Distributed file systems are crucial for modern data-intensive applications. They allow multiple machines to access and manage a single, shared file system, enabling parallel processing, data redundancy, and high availability. The need for such systems is constantly growing as datasets explode in size and complexity, particularly in fields like machine learning, scientific computing, and big data analytics.

    Based on the title of the blog post and the context of DeepSeek’s expertise, we can infer that 3FS is likely optimized for performance. Distributed file systems often face challenges related to network latency, data consistency, and fault tolerance. The fact that this blog post is the “Performance Journal 1” suggests a deep focus on benchmarking and optimization efforts. This focus likely addresses common pain points like minimizing network overhead, maximizing data throughput, and ensuring data integrity across a distributed cluster.

    Although the provided information is limited, the introduction of 3FS by DeepSeek is noteworthy. DeepSeek, known for its advancements in AI, undoubtedly has unique requirements for data storage and processing. This venture into building a custom distributed file system suggests existing solutions may not fully satisfy their needs. 3FS could incorporate novel techniques for data placement, caching, or metadata management specifically tailored to the types of workloads common in AI and deep learning.

    We can expect 3FS to leverage modern techniques like object storage, erasure coding for data redundancy, and potentially even incorporate machine learning for intelligent data placement and prefetching. These techniques aim to provide a robust, scalable, and performant file system capable of handling massive datasets and high-volume data access.

    Unfortunately, without direct access to the actual blog post or more detailed information, this analysis remains speculative. However, the potential implications of DeepSeek developing its own distributed file system are significant. 3FS could represent a significant step forward in how large-scale AI research is conducted, enabling even more ambitious projects and pushing the boundaries of what’s possible.

    The future of 3FS is something to watch closely. Hopefully, “sebg” and DeepSeek will continue to share more insights into the design, implementation, and performance characteristics of this intriguing new distributed file system in subsequent journal entries. The promise of a performance-focused, custom-built solution from a leading AI company is certainly compelling.