## Hapishaneden Bilgeliğe: “İçerden Dışarı” Öğrenme Metodu
MIT Technology Review’da yayınlanan bir makale, “içerden dışarı” öğrenme metodunun ilgi çekici bir örneğini sunuyor. Nicole Estvanik Taylor tarafından kaleme alınan makale, Lee Perlman’ın 50 yıl önce başlayan ve onu beklenmedik bir öğrenme yolculuğuna çıkaran hikayesini anlatıyor. Perlman, üniversiteden mezun olduktan sonra, ABD Federal Hapishaneler Bürosu için bir projede çalışan bir danışmanlık şirketinde araştırmacı olarak işe başlar. Görevi, cezaevindeki mahkumlarla röportaj yapmaktır.
Hapishanenin kapıları ilk kez arkasından kapandığında, Perlman kendini huzursuz hisseder. Ancak bu ilk deneyim, onun için bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar. Makale, Perlman’ın mahkumlarla yaptığı röportajlar aracılığıyla nasıl bir dönüşüm geçirdiğini ve bu deneyimlerin onun düşünce yapısını, bakış açısını ve öğrenme anlayışını nasıl değiştirdiğini aktarıyor.
“İçerden dışarı” öğrenme, genellikle toplumsal olarak dışlanmış veya dezavantajlı grupların deneyimlerinden yola çıkarak bilgi edinmeyi ve anlayış geliştirmeyi ifade eder. Bu yaklaşım, sadece kitaplardan veya derslerden edinilen bilgileri değil, doğrudan insan hikayelerini ve yaşanmışlıkları da merkeze alır. Bu sayede, karmaşık toplumsal sorunlara daha derinlemesine nüfuz etmek ve farklı perspektifleri anlamak mümkün hale gelir.
Perlman’ın hikayesi, “içerden dışarı” öğrenmenin gücünü ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Hapishane ortamında mahkumlarla etkileşim kurması, onun için sadece bir iş deneyimi değil, aynı zamanda önemli bir öğrenme fırsatı olmuştur. Bu deneyimler, Perlman’ın hayatını ve kariyerini şekillendirmiş, ona daha geniş bir perspektif kazandırmıştır.
Makale, “içerden dışarı” öğrenme metodunun, sadece bireysel gelişim için değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm bulma ve daha adil bir dünya inşa etme yolunda da önemli bir araç olabileceğini vurguluyor. Bu yaklaşım, özellikle teknoloji ve sosyal bilimler alanlarında çalışanlar için yeni bakış açıları sunabilir ve daha etkili çözümler geliştirmelerine yardımcı olabilir.
MIT Technology Review’daki bu makale, okuyucuları alışılmışın dışına çıkmaya ve farklı perspektiflerden öğrenmeye teşvik ediyor. “İçerden dışarı” öğrenme metodunun, gelecekte daha da önem kazanacağı ve farklı disiplinlerde yaygınlaşacağı öngörülüyor.
Bir yanıt yazın