Tech Patrol

Yazar: TechPatrol

  • # Modern Emlak Girişimi Modern Realty (YC S24) Ekibini Genişletiyor

    ## Modern Emlak Girişimi Modern Realty (YC S24) Ekibini Genişletiyor

    Yeni nesil emlak teknolojileri alanında faaliyet gösteren Modern Realty, Y Combinator’ın S24 dönemi girişimlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Şirket, hızlı büyüme hedefleri doğrultusunda ekibini genişletmek için yeni yetenekler arayışında. Workatastartup.com üzerinden yayınlanan iş ilanı, bu genç ve dinamik şirkette kariyer fırsatlarını değerlendirmek isteyenler için önemli bir fırsat sunuyor.

    **Modern Realty Kimdir?**

    Henüz hakkında çok fazla detay bulunmayan Modern Realty, Y Combinator’ın desteğiyle emlak sektöründe yenilikçi çözümler sunmayı amaçlayan bir girişim olarak öne çıkıyor. Y Combinator’ın S24 dönemi mezunlarından olması, şirketin potansiyelini ve aldığı yatırımları gösteriyor. Emlak sektöründe modern teknolojileri kullanarak alışılmışın dışında bir deneyim sunmayı hedefleyen şirket, muhtemelen kullanıcı odaklı çözümler ve dijitalleşme üzerine yoğunlaşıyor.

    **İş İlanı ve Kariyer Fırsatları**

    Workatastartup.com’da yayınlanan iş ilanı, Modern Realty’nin büyüme stratejisi kapsamında çeşitli pozisyonlar için arayışta olduğunu gösteriyor. Bu ilanın detaylarına ulaşarak, şirketin hangi alanlarda uzman aradığı, aranan nitelikler ve pozisyonların gereklilikleri hakkında bilgi edinilebilir. Özellikle startup kültürüne ilgi duyan, hızlı öğrenmeye ve problem çözmeye yatkın, emlak teknolojileri alanında kariyer hedefleyen profesyoneller için bu ilan kaçırılmaması gereken bir fırsat.

    **Neden Modern Realty’de Çalışmalısınız?**

    Modern Realty’de çalışmak, bir startup’ın ilk aşamalarında yer alarak büyüme sürecine doğrudan katkıda bulunma imkanı sunar. Y Combinator’ın desteğini arkasına almış olması, şirketin sağlam bir temele sahip olduğunu ve potansiyelinin yüksek olduğunu gösterir. Eğer dinamik bir ortamda, yenilikçi projelerde çalışmak ve emlak sektörünü dönüştürmek gibi hedefleriniz varsa, Modern Realty sizin için doğru adres olabilir.

    **Sonuç**

    Modern Realty’nin yayınladığı iş ilanı, emlak teknolojileri alanında kariyer yapmak isteyenler için heyecan verici bir fırsat sunuyor. Şirket ve ilan hakkında daha fazla bilgi edinmek için Workatastartup.com üzerindeki ilanı inceleyerek başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Unutmayın, bir startup’ın ilk aşamalarında yer almak, kariyeriniz için önemli bir adım olabilir.

  • # Modern Realty: YC S24 Startup Seeks Talent to Disrupt the Housing Market

    ## Modern Realty: YC S24 Startup Seeks Talent to Disrupt the Housing Market

    Modern Realty, a startup fresh out of Y Combinator’s prestigious Summer 2024 batch (YC S24), is on the hunt for talented individuals to join their team. While specific roles aren’t detailed in the provided information, the posting on Workatastartup.com suggests a company in growth mode, eager to build out its team.

    Given their participation in Y Combinator, it’s safe to assume Modern Realty is tackling a compelling problem within the real estate industry. YC’s rigorous selection process favors innovative companies with strong growth potential and the ability to disrupt established markets.

    This raises several interesting questions: What specific area of the real estate market are they focusing on? Are they developing a new platform for buyers and sellers? Are they leveraging AI to streamline property management? Are they pioneering new investment strategies? The possibilities are vast within this multi-trillion dollar industry.

    Joining a YC-backed startup like Modern Realty offers a unique opportunity for individuals seeking a fast-paced, high-impact career. Early employees often have the chance to shape the direction of the company, contribute directly to product development, and gain valuable experience in a dynamic startup environment.

    If you’re passionate about real estate, technology, and building the future of the housing market, checking out Modern Realty’s job postings on Workatastartup.com is highly recommended. While the specific roles are currently unknown, the potential for growth and impact within a YC-backed company makes this a compelling opportunity. Keep an eye on their profile and prepare to potentially contribute to a company aiming to redefine modern realty. The future of real estate might just be built by the team they are currently assembling.

  • # Beatsync: Tarayıcı Üzerinden Mükemmel Ses Senkronizasyonu ile Evinizi Surround Sisteme Dönüştürün!

    ## Beatsync: Tarayıcı Üzerinden Mükemmel Ses Senkronizasyonu ile Evinizi Surround Sisteme Dönüştürün!

    Teknoloji dünyasında heyecan verici bir gelişme yaşandı: freemanjiang tarafından geliştirilen açık kaynaklı bir proje olan Beatsync, birden fazla cihaz arasında milisaniye düzeyinde hassasiyetle ses senkronizasyonu sağlayarak, geleneksel surround ses sistemlerine yepyeni bir alternatif sunuyor. “Show HN” başlığı altında Hacker News’te tanıtılan bu yenilikçi proje, web tarayıcısı üzerinden çalışıyor ve ekstra bir donanıma ihtiyaç duymadan, elinizdeki cihazları kullanarak adeta bir surround ses deneyimi yaratmanıza olanak tanıyor.

    **Peki Beatsync tam olarak ne yapıyor?**

    Beatsync, basitçe söylemek gerekirse, birden fazla cihazın (örneğin, telefon, tablet, dizüstü bilgisayar) aynı anda aynı müziği, kusursuz bir şekilde senkronize olarak çalmasını sağlıyor. Bu, özellikle MacBook hoparlörleri gibi kaliteli ses veren cihazlarla birleştiğinde, etkileyici bir surround ses deneyimi sunuyor. Geliştirici, bu projeden Network Time Protocol (NTP)’den ilham almış. WebSockets aracılığıyla saat senkronizasyonu yapılıyor ve Web Audio API kullanılarak ses gecikmesi birkaç milisaniyenin altında tutuluyor.

    **Sadece senkronizasyon değil, sanal mekansal ses de mümkün!**

    Beatsync’in en dikkat çekici özelliklerinden biri de sanal mekansal ses simülasyonu. Cihazları sanal bir ızgarada sürükleyerek, sanal bir dinleme kaynağına olan mesafelerine göre her cihazın ses seviyesini ayarlayabiliyorsunuz. Bu özellik, dinleme deneyiminize derinlik katıyor ve sesi istediğiniz şekilde konumlandırmanıza olanak tanıyor.

    **Nasıl Deneyebilirim?**

    Beatsync’i hemen denemek için https://www.beatsync.gg/ adresini ziyaret edebilirsiniz. Açık kaynaklı yapısı sayesinde, projeye katkıda bulunmak ve geliştirme sürecini takip etmek de mümkün. Proje GitHub üzerinde de bulunuyor: https://github.com/freeman-jiang/beatsync.

    **Sonuç**

    Beatsync, basit arayüzü ve yenilikçi yaklaşımıyla, ses deneyimini yeniden tanımlamaya aday. Ekstra donanıma ihtiyaç duymadan, elinizdeki cihazlarla surround ses deneyimi yaşamak ve sanal mekansal sesin keyfini çıkarmak isteyenler için ideal bir çözüm sunuyor. Bu açık kaynaklı projenin gelecekteki gelişmelerini merakla bekliyoruz. Geliştirici freemanjiang’a da, böyle yaratıcı bir projeyi hayata geçirdiği için tebrikler!

  • # Beatsync: Turn Any Device into a Surround Sound System with Millisecond-Perfect Audio Sync

    ## Beatsync: Turn Any Device into a Surround Sound System with Millisecond-Perfect Audio Sync

    Tired of clunky hardware setups for multi-room audio or immersive surround sound? A new open-source project called Beatsync aims to revolutionize the way we experience audio, allowing you to transform any collection of devices into a perfectly synchronized sound system, all without the need for specialized equipment.

    Developed by freemanjiang and showcased on Hacker News, Beatsync is a browser-based audio player that synchronizes audio playback across multiple devices with impressive millisecond-level accuracy. The core idea is simple: leverage the power of existing devices, like laptops, phones, and tablets, to create a cohesive and spatially aware audio experience.

    You can try Beatsync for yourself at beatsync.gg. The demonstration highlights the potential of the platform, especially when paired with devices that boast decent built-in speakers, such as MacBooks.

    The magic behind Beatsync lies in its intelligent use of established technologies. Drawing inspiration from Network Time Protocol (NTP), the system employs clock synchronization over websockets to ensure all connected devices remain in perfect timing. Furthermore, the Web Audio API is used to minimize audio latency, keeping it consistently below a few milliseconds. This level of precision is crucial for creating a seamless and truly immersive listening experience.

    But Beatsync goes beyond simple synchronization. The platform also introduces a unique spatial audio simulation feature. Users can drag and drop devices within a virtual grid, representing their physical placement in a room. Beatsync then intelligently adjusts the volume of each device based on its distance from a virtual “listening source,” effectively mimicking the spatial characteristics of sound. This feature allows for dynamic manipulation of the soundstage, enhancing the sense of immersion and creating a more engaging listening experience.

    This project, developed over the past few weeks, is a testament to the power of browser-based technologies and innovative thinking. It offers a compelling alternative to traditional surround sound systems, promising a flexible and accessible solution for multi-room audio and spatial sound experiences.

    Beatsync is open-source, and the developer is actively seeking feedback and ideas from the community. This collaborative approach paves the way for further development and refinement, potentially leading to even more advanced features and applications in the future. Whether you’re a music enthusiast, a sound designer, or simply curious about the possibilities of synchronized audio, Beatsync is definitely worth checking out. It represents a promising step towards a future where immersive audio experiences are readily available to everyone, regardless of their hardware setup.

  • # Amazon RDS for PostgreSQL 17.4: Jepsen Analizi Veritabanı Güvenilirliğine Işık Tutuyor

    ## Amazon RDS for PostgreSQL 17.4: Jepsen Analizi Veritabanı Güvenilirliğine Işık Tutuyor

    Popüler veritabanı sistemlerinden PostgreSQL, bulut bilişim platformlarında da sıklıkla tercih ediliyor. Amazon Web Services (AWS) tarafından sunulan Amazon RDS (Relational Database Service) ise, PostgreSQL’i bulutta kolayca yönetebilmek ve ölçeklendirebilmek için ideal bir çözüm sunuyor. Ancak, bulut altyapılarının karmaşıklığı ve dağıtık sistemlerin doğası gereği, veritabanı sistemlerinin güvenilirliği ve tutarlılığı kritik önem taşıyor. İşte tam da bu noktada, Jepsen analizleri devreye giriyor.

    Jepsen, dağıtık sistemlerin güvenilirliğini ve tutarlılığını test etmek için kullanılan bir araç. Veritabanı sistemleri, mesaj kuyrukları ve koordinasyon servisleri gibi çeşitli dağıtık sistemleri simüle edilmiş ağ hataları, işlem gecikmeleri ve donanım arızaları altında test ederek, sistemlerin gerçek dünya senaryolarında nasıl davrandığını ortaya koyuyor.

    Bu makalenin kaynağı olan Jepsen analizi, Amazon RDS for PostgreSQL 17.4 sürümünü mercek altına alıyor. `aphyr` tarafından gerçekleştirilen bu analiz, veritabanının belirli koşullar altında nasıl performans gösterdiğini ve veri bütünlüğünü koruyup korumadığını değerlendiriyor. Jepsen analizleri, AWS gibi bulut sağlayıcılarının ve veritabanı geliştiricilerinin sistemlerinin güvenilirliğini artırmalarına yardımcı oluyor.

    Peki, Amazon RDS for PostgreSQL 17.4 Jepsen analizinde neler ortaya çıkıyor? Analizin tam sonuçları ve detayları `https://jepsen.io/analyses/amazon-rds-for-postgresql-17.4` adresindeki raporda bulunabilir. Bu rapor, PostgreSQL veritabanını bulutta kullanmayı düşünen veya zaten kullanan herkes için önemli bir kaynak niteliğinde. Analiz sonuçları, sistemin güçlü yönlerini ve potansiyel zayıflıklarını belirleyerek, kullanıcıların sistemlerini optimize etmelerine ve veri kaybı gibi riskleri en aza indirmelerine olanak tanıyor.

    Sonuç olarak, Amazon RDS for PostgreSQL 17.4 için yapılan Jepsen analizi, veritabanının güvenilirliği ve tutarlılığı konusunda önemli bir bakış açısı sunuyor. Bu tür analizler, bulut tabanlı veritabanı çözümlerinin giderek önem kazandığı günümüzde, sistemlerin doğru ve güvenli bir şekilde çalıştığından emin olmak için vazgeçilmez bir araç haline geliyor. Veri bütünlüğüne önem veren ve bulutta PostgreSQL kullanmayı planlayan herkesin bu analizi incelemesi tavsiye edilir.

  • # Jepsen Dissects Amazon RDS for PostgreSQL 17.4: Unveiling Consistency in the Cloud

    ## Jepsen Dissects Amazon RDS for PostgreSQL 17.4: Unveiling Consistency in the Cloud

    Amazon Relational Database Service (RDS) for PostgreSQL offers a convenient and scalable way to deploy and manage PostgreSQL databases in the cloud. But how robust is its consistency model under real-world network partitions and failures? Kyle Kingsbury, also known as Aphyr, and his team at Jepsen.io put Amazon RDS for PostgreSQL 17.4 through a rigorous battery of tests designed to expose potential data loss or inconsistencies. Their analysis, now available at [https://jepsen.io/analyses/amazon-rds-for-postgresql-17.4](https://jepsen.io/analyses/amazon-rds-for-postgresql-17.4), dives deep into the nuances of the service’s behavior in adverse conditions.

    Jepsen’s methodology is renowned for its thoroughness. Instead of relying solely on the vendor’s claims, they actively introduce faults like network partitions, node crashes, and clock skew while simultaneously observing how the database handles concurrent read and write operations. This approach allows them to identify subtle weaknesses that might not be apparent in standard operational scenarios.

    While the specific findings require a deep dive into the Jepsen report itself, the core takeaway is that Jepsen is providing valuable, independent verification of Amazon RDS for PostgreSQL’s consistency guarantees. This is crucial for developers building mission-critical applications where data integrity is paramount. Knowing how a database behaves under duress allows engineers to make informed decisions about application architecture, replication strategies, and fault tolerance mechanisms.

    The publication of this analysis is a significant event for several reasons. First, it highlights the importance of independent validation in the cloud computing landscape. Cloud providers often offer complex distributed systems, and understanding their behavior beyond the marketing materials requires dedicated effort. Second, it demonstrates the evolving nature of database testing. Jepsen’s approach goes beyond simple performance benchmarks and focuses on identifying the edge cases that can lead to data loss or inconsistencies.

    For anyone considering using Amazon RDS for PostgreSQL 17.4, or indeed any distributed database system, the Jepsen analysis provides invaluable insights. It serves as a reminder that choosing the right database is only the first step; understanding its failure modes and designing applications accordingly is essential for building resilient and reliable systems. Be sure to read the full report at the provided link to gain a complete understanding of Jepsen’s findings and their implications for your own projects.