# Archer Aviation, New York’luları Elektrikli Hava Taksilerle Havaalanı Trafiğinden Kurtarmayı Hedefliyor

## Archer Aviation, New York’luları Elektrikli Hava Taksilerle Havaalanı Trafiğinden Kurtarmayı Hedefliyor

New York City, gece yarısı bir dolarlık pizza dilimi bulabileceğiniz veya 30 dakikadan kısa sürede hamburger sipariş edebileceğiniz bir yer olsa da, bir uçuşa yetişmek için otobanda saatlerce sürünmek zorunda kalabilirsiniz. İşte Archer Aviation tam da bu soruna bir çözüm getirmeyi amaçlıyor: Elektrikli hava taksileri.

Archer Aviation, Manhattan’dan yakındaki havaalanlarına yolcuları sadece 15 dakika içinde ulaştıracak hava taksi ağı kurmayı planlıyor. Girişim, bu kapsamda United Airlines ile ortaklık kurarak, yolcuların geleneksel uçak biletlerine Archer yolculuğunu ekleyebilmelerini sağlayacak.

Archer’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su Adam Goldstein, Manhattan’ın güney ucundaki Casa Cipriani’de yaptığı açıklamada, “Dokuz temel noktayla başlıyoruz” dedi. Bu noktalar arasında JFK, La Guardia ve Newark gibi üç büyük uluslararası havaalanı, Downtown Skyport dahil olmak üzere üç büyük helikopter pisti ile Teterboro, Westchester ve Long Island Republic gibi üç büyük bölgesel havaalanı bulunuyor.

**Los Angeles’ta da Benzer Bir Plan**

Archer, Los Angeles gibi şehirlerde de benzer hava taksi ağları kurmayı hedefliyor. Ancak şirketin önünde hala aşılması gereken engeller var. Öncelikle, Federal Havacılık İdaresi’nin (FAA) Midnight adı verilen beş koltuklu eVTOL (elektrikli dikey kalkış ve iniş aracı) uçağını onaylaması gerekiyor. Bu onay olmadan, planlanan rotaların testlerine bile başlanamıyor.

Buna ek olarak, Archer henüz uçağını bir pilotla test etme fırsatı bulamadı. Şu ana kadar sadece insansız otonom uçuşlar gerçekleştirildi. Rakip firmalar Joby Aviation ve Beta Technologies ise pilotlu uçuşlar gerçekleştirmeyi başardı.

Goldstein, Archer’ın gerekli sertifikaları 2026’da alacağına dair umutlu olduğunu dile getirerek, bir sonraki kazanç çağrısında pilotlu uçuşlarla ilgili bir güncelleme yapacaklarını belirtti. 2021 yılında özel amaçlı bir satın alma birleşmesi yoluyla halka açılan şirket, PitchBook’a göre, halka arz ve özel fon toplama yoluyla bugüne kadar 3,36 milyar dolar fon topladı.

**Altyapı ve Ortaklıklar Önemli**

Bu arada Archer, altyapı ve operasyonları kurarak zemin hazırlıyor. Bu süreçte ortaklıklar büyük önem taşıyor. New York City’de United Airlines, uçak depolama, bakım, şarj kurulumu ve havaalanlarında dikey iniş alanları (eVTOL’ler için iniş pistleri) kurulumu konusunda yardımcı olacak. Archer ayrıca, Manhattan helikopter pistlerini işleten Atlantic Aviation, Signature ve Modern Aviation gibi sabit üs operatörleriyle de iş birliği yaparak yolculara erişim imkanı sağlayacak ve şarj altyapısının kurulmasına yardımcı olacak.

Archer’ın Ticari Direktörü Nikhil Goel, “New York’u çok çekici kılan şey, Sao Paulo dışında dünyanın bir numaralı helikopterle ulaşım yapılan şehri olması” dedi. “Hudson üzerinde uçan bu helikopterlerin herhangi birini uçağımızla değiştirmeyi hayal etmek zor değil. Rotalar zaten var. Hava trafiği onlarla nasıl çalışacağını zaten biliyor. Sabit üs operatörleri ve iniş tesisleri zaten mevcut. Dolayısıyla sistemik değişikliklere gerek yok.”

Archer’ın planı, faaliyete başlamadan önce rotaları uygulamak için New York City ve diğer şehirlere beş adede kadar uçak getirmek. On ila yirmi yıl içinde ise, yüzlerce uçağın birçok şehirde uçurulması hedefleniyor. Archer, geçtiğimiz ay Georgia’daki üretim tesisinde Midnight uçaklarının üretimine başladı. Şirket, 2030 yılına kadar yılda 650 uçak üretmeyi planlıyor.

New York City ve Los Angeles’ın yanı sıra Archer, San Francisco ve Miami’de de hizmete başlamayı planlıyor. Ancak bu planlar, FAA sertifikasyonuna bağlı ve şirket henüz ABD’deki ilk lansman şehrini belirlemedi.

Şirketin ayrıca, düzenlemelerin daha esnek olduğu Abu Dabi’de bu yılın sonlarında bir hava taksi hizmeti başlatma planları da bulunuyor. Goldstein, New York City için önerilen ağın insanlara anlayabilecekleri bir vizyon sunduğunu belirtiyor.

“İnsanların [Abu Dabi’ye] bakıp, ‘Ah, bu gerçek. New York nasıl çalışacak?’ demelerini umuyoruz.”