# PHNX Materials’tan Çevre Dostu Beton Devrimi: Kömür Atıklarından Karbonu Arındırılmış Beton Üretimi

## PHNX Materials’tan Çevre Dostu Beton Devrimi: Kömür Atıklarından Karbonu Arındırılmış Beton Üretimi

Kömür yakıtlı santraller, son yüzyılda iklim değişikliğinden asit yağmurlarına, kara akciğerden kalp hastalıklarına kadar pek çok zarara yol açtı. Ancak küllerin içinde, iklim için küçük bir kurtarıcı gizleniyor olabilir.

PHNX Materials, kömür atıklarını kullanarak betonu karbonundan arındırmanın bir yolunu buldu. Şirket, kömür santrallerinden elde edilen uçucu külü betonda çimentonun yerine kullanarak, bu malzemenin karbon ayak izini önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.

PHNX Materials’ın geliştirdiği yöntem, uçucu külden kükürt ve karbon gibi beton şirketlerinin tercih etmediği safsızlıkları ayırıyor. Bu sayede uçucu kül, beton şirketleri için hazır hale gelirken, aynı zamanda yeni bir kükürt ve alüminyum kaynağı da yaratılıyor.

TechCrunch’ın özel haberine göre, startup yakın zamanda Divergent Capital, KdT Ventures ve Overture’ın liderliğinde, Jane Woodward’ın da katılımıyla 2,5 milyon dolarlık bir tohum yatırım turunu tamamladı.

**Küllerin Gizli Gücü**

Aslında küller, binlerce yıldır betonun içinde kullanılıyor. Antik Romalılar volkanik kül kullanırken, son yüzyılda birçok ulaşım dairesi kömür santrallerinden elde edilen uçucu küle yöneldi. Örneğin, Caltrans projelerinde kullanılan betonda en az %25 uçucu kül kullanılmasını zorunlu kılıyor.

PHNX Materials’ın kurucu ortağı ve CTO’su Jorge Osio-Norgaard’a göre, uçucu külün sırrı, beton karışımını stabilize etmeye yardımcı olması. Külün yokluğunda, belirli bir kimyasal reaksiyon, betondaki küçük taşları (agrega) genişleyerek betonda çatlaklara neden olabilecek bir jele dönüştürebilir.

Osio-Norgaard, “Bir otoyola veya köprüye milyarlarca dolar harcadığınızda, bunun önümüzdeki 100 yıl boyunca dayanmasını istersiniz. Uçucu kül bu hedefe ulaşmanıza yardımcı olur” diyor.

**Uçucu Külün Azalması ve Yeni Bir Endüstri**

Kömür yakıtlı santrallerin kapanması, beton şirketlerinin kullanımına sunulan kül miktarını önemli ölçüde azalttı. Eskiden ABD’deki elektriğin %51’ini kömür sağlarken, bugün bu oran %15’e düşmüş durumda.

Bu durum, kömür külü toplama konusunda yeni bir endüstri yarattı. Şirketler, kaliteli uçucu kül bulmak için kül çukurlarını tarıyor, kazıyor, hafif işlemlerden geçiriyor ve beton şirketlerine satıyor. Ancak Mehta’ya göre, tüm küller istenen özelliklere sahip değil ve bu da uçucu kül kıtlığına yol açarak fiyatların yükselmesine neden oldu.

Sonuç olarak, beton şirketleri karışımlarında kullandıkları uçucu kül miktarını yaklaşık %8’e düşürdü. Aslında %30’a kadar kullanabileceklerken, aradaki farkı ton başına neredeyse iki kat daha pahalı olan ek çimento ile kapatıyorlar.

**Karbon Ayak İzini Azaltma Potansiyeli**

Bu durum, yalnızca betonun dayanıklılığını riske atmakla kalmıyor, aynı zamanda karbon ayak izini de artırıyor. Çimento, onu oluşturan kimyasal reaksiyondan ve reaksiyonu tetiklemek için kullanılan fosil yakıtlardan CO2 salınımına neden oluyor. EPA’ya göre, ABD’de üretilen bir ton çimento yaklaşık 0,8 ton karbondioksit salıyor.

Mehta, “Sektörün karbondan arındırılmasının en hızlı ve ölçeklenebilir yolunun yeni bir kül kaynağının kilidini açmak olduğunu hissettik” diyor.

PHNX’in süreci, uçucu külü doğrudan depolama alanlarından alarak kükürt ve alüminyumu ayırıyor. Şirket ayrıca nadir toprak elementlerini çıkarma yollarını da araştırıyor. Daha sonra külleri beton üreticilerine, kükürt, alüminyum ve diğer bileşikleri ise ilgili endüstrilere satacak. Örneğin, kükürt gübrede kullanılabiliyor.

PHNX, ABD’deki 843 uçucu kül depolama alanının çoğunda bulunan safsızlıkları ele alarak (ve potansiyel olarak bunlardan kar elde ederek), beton endüstrisine daha düşük karbonlu bir seçenek sunabileceğine inanıyor. Mehta, “Sektörün karbondan arındırılmasının en hızlı ve ölçeklenebilir yolunun yeni bir kül kaynağının kilidini açmak olduğunu hissettik” diye tekrarlıyor.

PHNX Materials’ın geliştirdiği bu yenilikçi yaklaşım, hem çevresel sorunlara çözüm üretme hem de atık malzemeleri değerli kaynaklara dönüştürme potansiyeli taşıyor. Kömür atıklarını kullanarak betonun karbon ayak izini azaltma hedefi, sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.